ABD ve Güney Kore, Ticaret Avantajı İçin Döviz Kurlarını Hedeflememe Konusunda Anlaştı
ABD ve Güney Kore, Çarşamba günü yayımladıkları ortak bildiriye göre, döviz kurlarına yönelik müdahalelerin, rekabet amaçlı döviz kurlarını hedeflemek yerine aşırı oynaklıkla mücadele amacıyla sınırlandırılması konusunda anlaştı.
Önemli noktalar:
ABD ve Güney Kore, Çarşamba günü yayımladıkları ortak açıklamaya göre, döviz müdahalelerinin, rekabet amaçlı döviz kurlarını hedeflemek yerine aşırı oynaklıkla mücadele amacıyla sınırlandırılması konusunda anlaştı. Açıklama, ABD ile Japonya arasında geçen ay duyurulan bir anlaşmayı yansıtıyor ve Seul'ün Temmuz ayında varılan çerçeve ticaret anlaşmasına dahil edilen 350 milyar dolarlık yatırım paketinin döviz kuru üzerindeki etkilerini ele almak için talep ettiği ikili döviz takas hattını içermiyor.
Güney Kore'nin resmi adının kullanıldığı açıklamada, "ABD ve Kore Cumhuriyeti, IMF Anlaşması uyarınca, ödemeler dengesinin etkin bir şekilde ayarlanmasını engellemek veya haksız rekabet avantajı elde etmek amacıyla döviz kurlarını veya uluslararası para sistemini manipüle etmekten kaçınma taahhüdünde bulunduklarını bir kez daha teyit ettiler" denildi. Açıklamada, iki ülkenin "makroekonomik ihtiyati tedbirlerin veya sermaye akışı tedbirlerinin rekabet amacıyla döviz kurlarını hedeflemeyeceği" konusunda anlaştığı belirtildi.
Japonya ile karşılaştırıldığında, döviz kurlarının "piyasa tarafından belirlenmesi" gerektiği konusunda herhangi bir açıklama yapılmadı. Güney Kore, döviz piyasası "istikrarını" izlemek için çabaların devam edeceğini belirtti; bu, Japonya'nın anlaşmasında yer almayan bir nokta. Açıklamada ayrıca, "Devlet yatırım araçları, riskten arındırılmış getiri ve çeşitlendirme amacıyla yurt dışına yatırım yapar, rekabet amacıyla döviz kurunu hedeflemez" denildi. Ancak, Washington ile yapılan görüşmelerde endişe kaynağı olarak ortaya çıkan, dünyanın üçüncü büyük emeklilik fonu olan Güney Kore Ulusal Emeklilik Hizmeti'nden açıkça bahsedilmedi.
Haziran ayında yayınlanan ve Güney Kore'nin izleme listesine alındığı döviz raporunda, ABD Hazine Bakanlığı, NPS'nin ve Kore Merkez Bankası ile olan takas hattının artan dış varlıklarına dikkat çekerek, piyasa katılımcılarının bunun bir döviz müdahalesi aracı olarak görülebileceği endişesini dile getirdi. İki ülke, ortak bildiride, piyasa müdahalesinin "döviz kurlarındaki aşırı oynaklık ve düzensiz hareketlerle mücadele etmek için saklı tutulması gerektiği" ve "aşırı oynak veya düzensiz değer kaybı veya değer artışının ele alınması için de eşit derecede uygun kabul edileceği" konusunda mutabık kaldı.
Güney Kore, yaptığı açıklamada, piyasa müdahale operasyonlarını aylık olarak ABD ile paylaşmayı kabul etti. Güney Koreli bir yetkiliye göre, kamuya açıklamalar üç aylık bir gecikmeyle üç aylık periyotlarla yapılmaya devam edecek. Seul ayrıca, döviz rezervleri ve vadeli pozisyon verilerini aylık olarak, merkez bankası rezervlerinin döviz kompozisyonunu ise yıllık olarak açıklayacak ve bu veriler zaten kamuya açık. Güney Kore ve ABD, Nisan ayındaki ticaret görüşmelerinin açılış turunda gündeme geldiğinden beri, maliye yetkilileri arasında bir kanal aracılığıyla döviz politikası konusunda istişarede bulunuyor.
ABD'nin Güney Kore'ye 350 milyar dolarlık yatırım yapması karşılığında, otomobiller de dahil olmak üzere Kore ithalatına uyguladığı gümrük vergilerini %25'ten %15'e düşürmeyi öngören Temmuz ayı anlaşmasını resmileştirmek için yürütülen müzakereler, Seul'ün döviz kuru etkilerine ilişkin endişeleri nedeniyle sekteye uğradı. Won, ABD ile ticaret görüşmelerindeki belirsizlik nedeniyle bu yılın ikinci yarısında şimdiye kadar %3 değer kaybetti ve dolar başına 1.400 psikolojik bariyer civarında işlem görerek, çoğu gelişmekte olan Asya para biriminin gerisinde kaldı.